Fabian Ernst (d. 30 Mayıs 1979, Hannover) Alman futbolcu.
Alnındaki ter parlayacak sonsuza kadar!
Cemal Süreya’nın “Hayatımdaki temel duygu nedir bilir misiniz? Yanlışlığın giderilmesi...” cümlelerinden haberi var mıdır bilmem ama Fabian Ernst’in hayatının büyük bölümünü sahada ters giden şeyleri düzeltmeye adadığını kolayca yazabilirim. 2008-2009 sezonunun devre arasında Beşiktaş’a katılan Alman futbolcu salise sektirmeyen, tıkır tıkır işleyen bir saate sahip olanların duyduğu güveni siyah beyazlılara armağan etmişe benziyor...
Atakları süpürmeyi sevdi
Sahada terini son damlasına kadar akıtan, formasına çamuru bulaştırmakta bir an bile tereddüt etmeyen Fabian Ernst, çocukken çöpçü olmayı hayal edermiş. Evlerinin önünden geçen çöp kamyonunun albenisine kapılan Fabian Ernst, meşin yuvarlağın peşinde koşmaya başladığında da süpürmeyi tercih etmiş. Açıkları kapamaktan haz duyan Fabian Ernst mutluluğu atakları süpürmekte bulmuş. Gazetede son okumaları yapan bir redaktör titizliğinde çalışan Fabian Ernst'in en büyük zevki hiç kızmadan hataları telafi etmekmiş.
Yakasında istikrar damgası
İnönü Stadı’nda takımının aldığı en berbat sonuçların ardından bile taraftarın alkışlarla soyunma odasına yolladığı Fabian Ernst’in kitabında sayfayı her çevirdiğinizde karşınıza altı kırmızı kalemle çizilmiş inatçılığını çıkıyor. Sahaya çıktığında formasının yakasındaki istikrar damgasını görmek için ise bir futbol alimi olmanıza hiç gerek yok ayrıca.
Kolay kahraman olunmaz
Son dakikada üç puanı getiren golü attığı için alkış sağanağıyla tribüne davet edilmez Fabian Ernst ya da yüzde yüzlük bir golü kaleden son anda çıkarttığı için siyah beyaz kahramanlık ceketini giymesine karar verilmedi. O sahada 90 dakika boyunca elinden gelen her şeyi yapacağına neredeyse ilk maçının ardından taraftarını inandırdığı için sonsuz bir krediyle mükâfatlandırıldı zannımca.
İşçi sınıfına selam duruyor
Fabian Ernst Almanya’da '11 Freunde' adlı dergiye verdiği röportajda “Guti Hernandez ve Ricardo Quaresma gibi dünyaca ünlü yıldızların arasında popülerliğini nasıl koruyorsun?” sorusuna verdiği yanıtla taraftarın gözünde nasıl bir yere oturduğunu sade bir analizle ortaya koyuyor: "Beşiktaş taraftarı genelde işçi sınıfından oluştuğundan sahada canını dişine takanın hakkını verdiğinden olsa gerek."
Sahada umutları çoğaltıyor
Yıldızların peşinde koşanlara ekip ruhu ve takım oyununun bir kez daha ne kadar önemli olduğunu gösterdiğin için teşekkür borçluyuz sana. Emeğin en kutsal değer olduğuna inananların gözleri hep senin üzerinde olacak Fabian Ernst. Sen bir makine gibi işleyip sahada son düdük çalana kadar mücadele ettikçe umudunu çoğaltacaksın milyonların...Yıldızlar bir parlayıp bir sönerken senin alnındaki ter sonsuzsa dek parlayacak inadına...
Cem Kerpiççiler
Alnındaki ter parlayacak sonsuza kadar!
Cemal Süreya’nın “Hayatımdaki temel duygu nedir bilir misiniz? Yanlışlığın giderilmesi...” cümlelerinden haberi var mıdır bilmem ama Fabian Ernst’in hayatının büyük bölümünü sahada ters giden şeyleri düzeltmeye adadığını kolayca yazabilirim. 2008-2009 sezonunun devre arasında Beşiktaş’a katılan Alman futbolcu salise sektirmeyen, tıkır tıkır işleyen bir saate sahip olanların duyduğu güveni siyah beyazlılara armağan etmişe benziyor...
Atakları süpürmeyi sevdi
Sahada terini son damlasına kadar akıtan, formasına çamuru bulaştırmakta bir an bile tereddüt etmeyen Fabian Ernst, çocukken çöpçü olmayı hayal edermiş. Evlerinin önünden geçen çöp kamyonunun albenisine kapılan Fabian Ernst, meşin yuvarlağın peşinde koşmaya başladığında da süpürmeyi tercih etmiş. Açıkları kapamaktan haz duyan Fabian Ernst mutluluğu atakları süpürmekte bulmuş. Gazetede son okumaları yapan bir redaktör titizliğinde çalışan Fabian Ernst'in en büyük zevki hiç kızmadan hataları telafi etmekmiş.
Yakasında istikrar damgası
İnönü Stadı’nda takımının aldığı en berbat sonuçların ardından bile taraftarın alkışlarla soyunma odasına yolladığı Fabian Ernst’in kitabında sayfayı her çevirdiğinizde karşınıza altı kırmızı kalemle çizilmiş inatçılığını çıkıyor. Sahaya çıktığında formasının yakasındaki istikrar damgasını görmek için ise bir futbol alimi olmanıza hiç gerek yok ayrıca.
Kolay kahraman olunmaz
Son dakikada üç puanı getiren golü attığı için alkış sağanağıyla tribüne davet edilmez Fabian Ernst ya da yüzde yüzlük bir golü kaleden son anda çıkarttığı için siyah beyaz kahramanlık ceketini giymesine karar verilmedi. O sahada 90 dakika boyunca elinden gelen her şeyi yapacağına neredeyse ilk maçının ardından taraftarını inandırdığı için sonsuz bir krediyle mükâfatlandırıldı zannımca.
İşçi sınıfına selam duruyor
Fabian Ernst Almanya’da '11 Freunde' adlı dergiye verdiği röportajda “Guti Hernandez ve Ricardo Quaresma gibi dünyaca ünlü yıldızların arasında popülerliğini nasıl koruyorsun?” sorusuna verdiği yanıtla taraftarın gözünde nasıl bir yere oturduğunu sade bir analizle ortaya koyuyor: "Beşiktaş taraftarı genelde işçi sınıfından oluştuğundan sahada canını dişine takanın hakkını verdiğinden olsa gerek."
Sahada umutları çoğaltıyor
Yıldızların peşinde koşanlara ekip ruhu ve takım oyununun bir kez daha ne kadar önemli olduğunu gösterdiğin için teşekkür borçluyuz sana. Emeğin en kutsal değer olduğuna inananların gözleri hep senin üzerinde olacak Fabian Ernst. Sen bir makine gibi işleyip sahada son düdük çalana kadar mücadele ettikçe umudunu çoğaltacaksın milyonların...Yıldızlar bir parlayıp bir sönerken senin alnındaki ter sonsuzsa dek parlayacak inadına...
Cem Kerpiççiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder