Bize sunulan hayattaki çabalarımızdan sorumlu tutulacağımızı, her bir “an”a gereken değeri vererek yarın ölecekmiş gibi çalışmanın doğruluğunun şüphe götürmediği bir sorumluluk denizinde yüzerken, ilahi iradenin içinde bize cüzi bir irade tahsis edilmiş olduğunu unutmak büyük bir hata olur.
Astrolojik çalışmalardan bahsettiğinizde pek çok kişinin aklına kadere karışıp karışılmadığı gelir. Oysa gizlenmiş değil, önümüze konulmuş dini kaynaklara bile başvurulduğunda hep hatırlamamız gerekli bir bilgi ile karşılaşırız. İlahi iradenin sularında yüzebilmenin şartlarından biri yüzme bilebilmektir. Bunu öğrenmek için tecrübe ve çalışmak gereklidir. Bize sunulan hayattaki çabalarımızdan sorumlu tutulacağımızı, her bir “an”a gereken değeri vererek yarın ölecekmiş gibi çalışmanın doğruluğunun şüphe götürmediği bir sorumluluk denizinde yüzerken, ilahi iradenin içinde bize cüzi bir irade tahsis edilmiş olduğunu unutmak büyük bir hata olur.
Keza Astroloji de bu denizin içinde yüzebilmenin kolaylıklarını, inceliklerini güvenli alanda izah eden bir değerdir.
Peki karakterimizin ne kadarı Kaderimiz ile ilgili ? Karakterimiz tümüyle kaderimiz olabilir mi? Bunu dikkatle bir kez daha sormak lazım. Cümledeki vurgu öylesine önemli ki... Sormaya çalıştığım şey şu: Değişmezlik ve dirençle, tüm hata ve doğruları ile direnerek karakterinizi korumaya çalışmak kaderinizi de kesin ve değiştirilemez kılar mı?
Evet, elbette. Çalışmadan, değişmeye çaba sarf etmeden, eğilmeyi, bükülmeyi reddederek, ilerlemenin karşısında olan ve tek doğrunun şimdiki durum olduğunu iddia eden bir bireyin karşısına çıkan tüm fırsatlar, o dokunamadan önünden akıp gidecektir. Oysa ki bu fırsatlar ona önce eğilmeyi, uzanmayı ve yerini değiştirmeyi, dolayısı ile bulunduğu yere bir kez de başka bir noktadan bakmayı olanaklı kılacaktır.
Dünyayı değiştiren insanları düşünelim; mucitleri, devrim yaratanları, bir milleti özgürlüğe kavuşturacak cesareti gösterenleri, tıbbi mucizeleri yaratacak büyük buluşları sağlayanları... Eğer çevresel şartların onlara sunduğu değerlere mahkum olsalardı ve hiçbir direnç göstermeksizin olana katı bir şekilde bağlılık göstererek yollarına devam etselerdi, bugün bu gerçeklik içinde mi yaşayacaktık?
“Karakter kader midir?” sorusunun çok önemli bir maksadı var. Siz de yolunuza doğduğunuz gibi kesinleştirilmiş bir kaderle mi devam etmeyi seçiyorsunuz, yoksa kendinizi, evreni ve geleceği araştırarak bir yapıtaşını da kendiniz koymayı düşünüyor musunuz ? Kim olmayı seçeceğiniz çok önemli. İşte Astroloji, doğum haritası ile kişiliğin yolculuğundaki ilk evreyi tarif edecektir. Ne yapacağını kestiremez, ancak yolu üzerindekileri tarif etme ve potansiyelleri gözler önüne sermek konforunu insana yaşatır. Bir insan, sonrasında da bir toplum değişirse, bir dünya değişir. Yolumuz çok uzun, dünyanın dışında da keşfedilecek çok şey var. Ancak önce kendimizden başlayalım.
Funda Ceyhan
http://www.fengshuianalyst.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder