30 Temmuz 2017 Pazar

Apple’ın Logosunun Ardındaki Hikaye

Yazar:Ömer Ergin


2. Dünya Savaşı’nın kaderini değiştirecek buluşu ile binlerce insanın hayatını kurtaran, Nazilere karşı Avrupa’yı savunan ve günümüz yapay zekasının temelini atan adam: Alan Turing.

Dahiyane firikileri ile zamanının ve günümüzün teknolojisinde de çığır açan Alan Turing’i ne yazık ki çoğumuz ne duyduk ne de bildik. Peki bu namıdeğer Apple’ı ısıran adam kim?

Alan Turing Kimdir?

Alan Turing

Alan Mathison Turing, 23 Haziran 1922’de Londra’da dünyaya gelmiştir. Çocukluğundan itibaren zekası ve yetenekleriyle okulda öğretmenlerinin dikkatini kısa sürede çekmeyi başardı. Bu çocuk sayesinde bilgisayarlar hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru haline geldi ve İngiltere’nin 2. Dünya Savaşı’nda Almanlara üstün gelmesini sağlayarak savaşın seyrini değiştirdi.

14 yaşına geldiğinde Sherborne Okulu’na başladı. Bu okul aynı zamanda onun hayatında bir dönüm noktasıdır. Çünkü Alan Turing hemcinsi Christopher Morcom ile tanıştı ve ona aşık oldu. Bu dönemlerde eşcinsellik ağır bir suç olduğu için bunu gizlediler. Daha sonradan Morcom’un tüberkülozdan ölmesi Turing’i derinden sarstı ve Allah’a olan inancını kaybetmeye başladı. Sherborne okulundan sonra Cambridge Kings College’a kaydolan Turing, buradan sonra 1936’da bilgisayar biliminin temel yapı yaşı olan ”On Computable Numbers, with an Applicationto the Entscheidungs Problem” (hesaplanabilir sayılar: karar verme probleminin bir uygulaması) isimli bir makale yazdı.

Bu makaleyle bilgisayar algoritmasını simüle etmeye yarayan Turing Makinesini ortaya koydu. Bu kavram bilgisayar bilimlerinin doğmasına ön ayak olmuş bir kavramdır. Bunlardan sonra Turing İngiliz ordusu tarafından kriptoloji ekibine dahil edildi. Her şey de tam olarak buradan sonra başladı.

Nazilerin Korkulu Rüyası: Bombe

Almanya, savaş sırasında haberleşmede şifreli mesajlar kullanmaktadır ve bu şifreleri Enigma adı verilen bir makine yardımı ile oluşturmaktadır. İngiliz ordusunun kriptoloji ekibinde bulunan Turing, Almanya’nın bu sistemine karşılık Enigma şifrelerini kırmaya yarayan “Bombe” isimli bir makinenin yapımına katkıda bulundu. Bu geliştirme sayesinde Almanya haberleşmesini gerçek anlamda alt üst eden Turing, artık baş edilemez bir tehdit unsuru haline gelmiştir.

Böyle Bir Dahi Nasıl Durdurulabilir?

Almanya hükümeti Turing’i itaat altına almanın yollarını araştırıyordu. Bu yollardan biri de Turing’in özel hayatına girmekle oldu. Turing eşcinseldi ve o dönemlerde İngiltere hükümeti için bu bir suçtu. Almanya bu fırsatı değerlendirerek Turing’in bu gizli açığını ortaya çıkardı ve Turing İngiliz mahkemelerinde yargılandı.

Ona iki seçenek sunulmuştu. Ya hapis cezasına mahkum olacaktı ya da eşcinselliğine karşı kimyasal hadım etme yöntemi olan östrojen iğnesi cezasını kabul edecekti. Hapis cezasını reddeden Turing istemeyerek de olsa östrojen hormonu almayı kabul etti.

Zehirli Elma

1954 yılında, 42. yaş gününde evinde ölü bulunan Turing’in baş ucunda ısırılmış bir elma bulundu. Yapılan otopsi raporları sonucunda Turing’in vücudunda siyanür zehri tespit edildi. Araştırma sonunda Turing, elmayı ilk önce siyanüre batırmış, ardından onun kurumasını bekleyip yemiştir. Bu durum kayıtlara intihar olarak geçmiştir. Turing’in çocukken en sevdiği masal olan Pamuk Prenses’deki gibi bir zehirli elma onun hayatını sonsuz bir aleme taşımıştır. Bilgisayar teknolojisinin babası, ardında bıraktığı ısırılmış elmayla bugünkü şehir efsanesine de konu olmuştur.

Apple’ı Isıran Adam Efsanesi Nasıl Ortaya Çıktı?


Steve jobs ve Steve Wozniak’in 1976 kurduğu, bugünkü dünyanın en değerli ve dev teknoloji şirketlerin başında gelen Apple’ın logosu Turing’in kaderiyle ilişkilendirilmiştir.

Ucundan ısırılmış elma logosu ve gökkuşağı rengi Turing’in hayatına ve cinsel tercihine bir gönderme olarak görülüyordu. Bu efsane kulaktan kulağa konuşuldu fakat ne Apple ne de logo tasarımcısı bu durumu kabul etmedi. Söylentiler karşısında Steve Jobs ise şöyle bir açıklamada bulundu: ”Doğru değil ama keşke doğru olsaydı.”

https://www.applefoni.com/apple-logosunun-ardindaki-hikaye/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder